İnsan, sosyal bir varlık ve toplumun ayrılmaz bir parçasıdır. Bunun bir yansıması olarak insan, çevresi ile etkileşim halindedir. Bu etkileşim, beraberinde bireyin kendini tanımasına, çevreye uyum sağlamasına, yaşadığı toplumun kurallarının öğrenilmesine, gelişimine katkı sağlayacak problem durumları ile karşılaşmasına ve çözüm üretme becerisi kazanmasına olanak vermektedir. Montessori sınıfları da öğrencinin sosyal çevresinin bir minyatürü şeklinde tasarlanmış olup, bu yalnızca maddede (materyal, sınıf düzeni vb.) kalmayıp; her öğrencinin bireyselliğine ve özelliklerine saygı duyulan bir sınıf ortamı sunmaktadır. Bu sınıf ortamında yer alan tüm öğrencilerin “birey” olarak görülmesi ve bireyler arasında meydana gelebilecek her türlü konunun konuşulduğu toplantılara “Sınıf Ajandası/Sınıf Toplantısı” denilmektedir.
İnsanın doğasında “rutinler” çok önemlidir ve bunlar kişinin bulunduğu ortamda kendini daha güvenli hissetmesini sağlamaktadır. Montessori felsefesinde de rutinler önemli bir yer kaplamaktadır. Bundan dolayı sınıf ajandası uygulaması, öğrencilerle belli gün ve saatte gerçekleşmektedir. Bugünden önce sınıf hakkında konuşulacak konular öğrenciler tarafından bir kağıda not edilmekte ve bu kağıt tüm öğrencilerin görebileceği bir yere konmaktadır. Toplantı günü ve saati geldiğinde öğretmenin moderatörlüğünde bu maddeler ele alınmaktadır.
Toplantıda konuşulacak gündem maddelerine geçmeden önce tüm öğrenciler birbirlerinin yüzlerini rahatça görecek şekilde halka şeklinde oturup, toplantıda bulunan kişilere sebeplerini belirterek “iltifat”ta bulunmaktadır. Son öğrenciye gelene kadar uygulama devam etmektedir. Bu uygulama; öğrencilerin diğer arkadaşlarından duydukları olumlu cümleler sayesinde “öz gelişimleri”ne katkı sağlamış olmakta, bununla birlikte toplantıya olumlu bir atmosferde başlanmasına fırsat vermektedir.
Toplantıda konuşulabilecek konular;
Bu uygulamanın amaç ve faydalarını şu şekilde maddeleyebiliriz: